Uzman Makaleleri

Çocuklarda Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Çocuklarda Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Çocuğun durmaksızın ve genellikle uzun süreler bazı hareket ya da düşünceleri yinelemesi halinde obsesif kompulsif (saplantı zorlantı) bozukluktan (OKB) söz edilebilir. Obsesyonlar tekrarlayıcı, rahatsız edici, mantık dışı olduğu kabul edildiği halde uzaklaştırma çabalarının başarısız kaldığı dürtü, düşünce ve düşlemlerdir. Kompulsyonlar ise obsesyonlara doğan anksiyeteyi azaltmak için ortaya çıkan ya da katı kurallara göre uygulanmak zorunda hissedilen davranışlardır. Halk arasında obsesyonlar “evham, takıntı, vesvese, saplantı”, kompsyonlar ise “zorlantı” adı ile bilinirler.

Bu sorunu yaşayan çocuklar, zihinlerinde devamlı yinelenen belirli düşünce ya da temalara sahip olabilirler. Örneğin, kir ya da mikroplara karşı sürekli endişe taşıyabilir ya da temiz, düzenli olma konusunda sürekli kaygıya sahip olabilir. Ayrıca bu çocuklar belirli hareketleri, adeta törensel bir şekilde yenileyip dururlar. Örneğin ellerini belirli bir şekilde ve uzun süre tekrar tekrar yıkayabilir, eşyalarını çok özgün biçimde tekrar tekrar düzenleyebilir.

Tabiki obsesif kompulsif bozukluk yalnızca el yıkamak değildir. Çocuğunuzun beyninde takıntılara yol açan, korkutan, sıkıntı veren düşünce ve zorlanmalarla ilgilidir. Zarardan koruduğu düşünülen törensel davranışlarla ilgilidir. Sorularla, sonu olmayan sorularla ilgilidir: Güvenlikle ilgili sorular, kesinlikle ilgili sorular, çıldırtan sorular, kalbinizi kıran sorunlar…

Obsesif kompulsif bozukluk ile uğraşan bazı çocukların sorunları oldukça karmaşık ve kapsamlı olabilir. Bazen bu sorunlar çeşitli tikler ve nörolojik belirtilerle birlikte görülebilir, bazen de oldukça alışılmadık davranışlarla ortaya çıkabilir.

Obsesif kompulsif bozukluk’nin çevremizde nadir olduğunu düşünsek de çocuklarla ilgili yapılan araştırmalar toplumda oldukça sık göründüğünü belirtmişlerdir. Genellikle başlangıç yaşı 9-12 yaş olarak görülmektedir. Kız ve erkeklerde hemen hemen eşit sıklıkta rastlanır. Aileye dönüp bakıldığında benzer sıkıntıyı yaşayanları görme ihtimalimiz yüksektir.

Kirlenme ve bulaşma, kuşku, kötü birşey olacak düşüncesi, hastalık ve ölümle ilgili düşünceler, cinsellikle ilgili düşünceler, dinle ilgili düşünceler sık karşılaşılan obsesyonlardır. Yıkama, kontrol etme, düzenleme, sıralama, tekrarlama da sık görülen kompulsyonlardır.

Gözden kaçırılmaması gereken bir durum, OKB’den başka sıkıntıların eşlik etme ihtimalidir. Birçok vakada diğer kaygı bozuklukları, depresyon, tik bozukluğu eşlik edebilir.

Pbsesif kompulsif bozukluk nörobiyolojik bir sorundur. Bunun oluşumunda neden siz ya da çocuğunuz değildir. Genetik nedenler, beyindeki yapısal değişiklikler, nörokimyasal değişiklikler nedeniyle olabilir.  Ayrıca stresli bir olay da tetikleyebilir. Fakat obsesif kompulsif bozukluk olan çocukların yarısından fazlası böyle bir olayla karşılaşmadan, bir neden yokken başlar.

Bazı durumları obsesif kompulsif bozukluk’dan ayırmak gerekir. Normal gelişiminde olan küçük çocuklar da tekrarlayan davranışlar yapabilir. Gelişimsel bu tür davranışlar genelde 8 yaş civarında kaybolurlar. Bu davranışlar kaygıyı yenme ya da sosyalleşmek için yapılabilir. Ama obsesif kompulsif bozukluk kaygıyı arttırır ve sosyalleşmeyi bozabilir. Batıl inaçlar da bazen karışabilir fakat çocuklar bunlara hem çok fazla zaman harcamaz hem de işlevselliği bozulmaz.

Nadir ve tuhaf bir bozukluk gibi görünse de oldukça yaygın bir bozukluk olan obsesif kompulsif bozukluk beyin kimyasında ve işlevindeki bazı bozulmalarla ilgilidir. İnatçı bir bozukluk gibi görünmekle birlikte tedavi edilebilir bir durumdur.

Tedavide aileyi desteklemek, çocuğa ve aileye bilgi vermek en önemli başlangıçtır.  Ailenin ve çocuğun OKB’nin ne olduğu ve ne olmadığını bilmesi, bir hastalık olduğunu öğrenmesi, bu durumun maalesef kendiliğinden düzelmeyeceğini, tedavinin bazen zor ve uzun olma ihtimaliyle ilgili bilgilendirimesi gerekir.

Tedavide ilaç kullanımı gerekebilir. Araştırmalar ilaç tedavisi ve psikoterapinin en etkin çözüm olduğunu belirtmektedir.

OKB si olan çocukların birçoğu bilişsel davranışçı terapi (BDT) denen bir tedavi yönteminden yarar görmektedir. BDT, OKB’de görülen düşünce ve zorlantılar üzerine kafa yormak ve onlara yanıt verebilmek için çocuklara yeni yollar öğretmektedir. Böylece çocuklar daha doğru ve etkili yanıtlar verebilmek için beyinlerini yeniden eğitmeyi, takıntılardan kurtulmayı öğrenirler.

OKB’si olan çocuklara güven veren, biraz mizahi bir dille, OKB’yi yeniden anlamak için yeni bir çerçeve oluşturulmasına ve OKB’yi kontrol edebilmek için yeni beceriler geliştirmesine yardımcı olmak amaçlanır.

Çocuklar alıştırma ve tepki engelleme yöntemleri ile OKB’nin üstesinden gelirler. Tedavide temel amaç; çocuklara obsesif kompulsif bozukluk düşünce ve zorlantılarını etkisiz kılmak amacıyla geliştirilen törensel davranışları sergilemeden onlarla yaşamasını öğretmektir. Kontrol etme, sorma, tekrarlama, yeniden yapma törensel davranışlardır. İki adımda çocukların obsesif kompulsif bozuklukğa olan duyarlılıkları azalır: Bunlardan ilkitörensel davranışların yapılmaması, ikincisi sıkıntı hissi azalana kadar eşlik eden gerginliğin üstesinden gelmektir. Alıştırma ve tepki engelleme ile adım adım OKB’nin gücü azaltılmaktadır.

Bu becerileri uygulayabilmesi için, çocuğun OKB’yi anlayıp hakim olabilmesi gerekmektedir. Tedavi sürecinde ebeveyn çocuğun antrarenörü olmalı, etkili taktikler öğrenebilmesi için ona izin verip, başarısı için onu yüreklendirmelidir.

Çocuğunuzun yeni kavramları öğrenebilmesi için ona zaman tanıyın, görüşmeler sayesinde öğrendiği dilden konuşun. OKB ile savaşmanın çocuğunuzun daha önce yaptığı şeylerden daha zor olduğunu unutmayın. Çocuğunuzu bu süreçte destekleyin teşvik edin.

Uzman Bilgisi

  • Üniversite :
  • Uzmanlık :

Yazıları

Videoları

Podcastler

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.