EMDR Terapi (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma)

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing), çocukluk dönemi travmaları başta olmak üzere travma alanında uygulanan başarılı terapi yöntemleri arasında gelmektedir. Doğduğumuz andan itibaren karşılaştığımız her deneyim (bir çocuğun yeni kelimeler öğrenmesinden, bir gencin yeni bir okula başlaması, geçirilen trafik kazası ya da sevilen kişinin kaybına kadar her olay) zihin tarafından işlenir. Erken çocukluk döneminde maruz kalınan ihmal, istismar (fiziksel, duygusal, cinsel) ya da çeşitli travmatik yaşantılar (hapsedilme, işkence görme gibi insan eliyle yaratılan travmalar, kazalar, yaralanmalar, doğal afetler gibi) ortaya çıktığında ve bu olay zihin tarafından yeterince işlenmediğinde maruz kalınan olayla ilgili detaylar (olay anındaki sesler, koku, resimler, duygu ve düşünceler gibi) beynin daha çok duygusal kayıtlarla ilgilenen yarı küresine kilitlenir. Bireyin yaşadığı travmatik olayı anlamlandırma çabası, getirdiği açıklamalar ise beynin sol yarıküresinde gerçekleşir. EMDR, bu iki yarıküre arasında bağ kurarak beden ve zihin arasındaki bu sıkışıklık/tıkanıklığı giderme üzerinden terapi protokolünü gerçekleştirir. Uygulama sırasında her iki yarıkürenin de eş zamanlı uyarımı söz konusudur. EMDR protokolünde konuşma terapisinden farklı olarak travmatik olay ile ilgili imajlar, sesler ve içerikler daha hızlı zihne gelir.

EMDR Uygulaması

EMDR, göz hareketleri, sesler ya da titreşim aracılığıyla beyni uyarmayı içeren terapötik bir müdahaledir. Duyusal deneyimler aracılığıyla bireyin travmatik deneyimle bağ kurması; bu sayede depresyon, kaygı, öfke gibi semptomların üstesinden gelmesi amaçlanır.

EMDR çalışması sırasında kişiden, yaşadığı travma ile ilgili bir görüntü oluşturması, bu görüntüyü aklında tutması, bu görüntüyle düşünce üretmesi, olayla ilgili duygularına ve beden tepkilerine dikkat etmesi istenir. Kişi, bu yönergeleri yerine getirirken, beynin sağ ve sol yarıkürelerini aynı anda çalıştırmayı amaçlayan bazı uygulamalar yapılır; örneğin kişiden terapistin parmaklarını izleyerek gözlerini sağa sola oynatması istenir. Sağ ve sol yarıküreyi uyaracak başka yollar da vardır (kişinin dönüşümlü olarak ellerine dokunmak gibi). Bu uygulamalar sırasında, kişinin bilinci tamamen yerindedir ve bütün işi beyni yapmaktadır. Bu süreç sırasında doğru veya yanlış yoktur, kişinin zihninde oluşan her şeyin doğru olduğu düşünülür.

EMDR uygulaması, travmatik anılarla ilgili yeni bağlantılar kurmayı amaçlayarak; gelecekte, travmatik deneyimi çağrıştıracak olaylarla ilgili hassasiyetin azalmasını ve bu tarz çağrışımlarla baş edebilmeyi sağlar.

EMDR çalışmalarının sonucunda, kişinin travmatik olayı hatırladığı, ancak o olayı hatırladığında oluşan olumsuz duygulardan kurtulduğu görülür. EMDR uygulamaları genellikle 1-3 seans sürmektedir ve başarı oranı, araştırmalarla da doğrulanmış olarak oldukça yüksektir.

Çocuklarda EMDR Uygulaması

Çocukluk döneminde duygusal, fiziksel ve/veya cinsel istismara maruz kalmak, akran zorbalığı, kazalar, beden bütünlüğünü tehdit edecek tarzdaki olaylar travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilir. Çocuğun güvenlik algısı zedelenir ve dünyanın güvenilmez olduğunu düşünebilir. Maruz kalınan travmatik anı, tek bir olay olabileceği gibi uzun süreli/tekrar eden şekilde gerçekleşmiş de olabilir. Tüm bu yaşantılar sonucu çocuk kaygı, panik, ölüm korkusu, öfke, üzüntü, güçsüzlük hissedebilir. Çocuğun yaşadığı travmatik olay, birincil bakım veren kişiden/kişilerden geldiği takdirde çocuğun güvenlik algısı çok daha ciddi şekilde zedelenir. Başkalarına güvenme ve ilişkileri sürdürme konusunda zorlanabilir. Çocuklarda travmatik olayın etkileri, gece görülen kabuslar, travmatik olayı çağrıştıracak uyaranlara maruz kaldığında rahatsızlık hissi, kaçınma gibi tepkilerle gözlenir.

Çocukla EMDR uygulamalarında, oyun terapisinden de destek alınabilir. Çocuklarda, travmatik olaylarla baş etme konusunda “Travma Odaklı Bilişsel Davranışçı Terapi” gibi maruz bırakmaya dair tedavi protokolleri görece daha yaygındır. Ancak maruz bırakmanın yanı sıra EMDR uygulamalarının da kullanıldığı ve yetişkinlere kıyasla görece daha hızlı sonuçlar verdiği bilinmektedir. Henüz dil/konuşma becerisinin kazanılmadığı dönemden ileri yaşlara kadar uygulama alanları mevcuttur. Yalnızca konuşma becerisini kazanamamış çocuklarda değil, yaşadığı olayla ilgili konuşma konusunda isteksiz olan bireylerde de kullanımı söz konusudur. Özellikle “spesifik bir olay ya da an”a dair travmatik içeriklerde kullanılması önerilmektedir. Buna rağmen EMDR, çocuklar için her zaman uygun tedavi protokolü olmayabilir. EMDR uygulaması sırasında bireyin güvenli bir ortamda olması ve terapiste güvenmesi önemlidir; ancak çocuk uygulamalarında çocuğun güvenliğinden ve travmatik olayın tedavi süreci içinde tekrar etmeyeceğinin emin olunması oldukça kritiktir. Medikal tedavi alan ya da yatan hastalarda kullanımı konusunda da dikkatli davranılması gerekmektedir. Bu gibi olgularda EMDR uygulaması uygun olmayabilir.

Çocuklarda EMDR uygulaması için bu alanda özel olarak eğitim almış, çocukla çalışma konusunda yetkinliği bulunan kişilerden terapi desteği almak çocuğa zarar vermemek ve çocuğun yüksek yararı adına oldukça önemlidir.

Uzman Seç

Şube Seçiniz :

Kavaklıdere İstanbul, Levent (Karanfil) İstanbul, Levent (Sülün) İstanbul, Suadiye

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.