Sen Benim Karnımdan Değil Kalbimden Doğdun

Sen Benim Karnımdan Değil Kalbimden Doğdun

Sen benim karnımda değil Kalbimde doğdun… (Çocuğunuza evlatlık olduğunu nasıl ve ne zaman Söylemelisiniz?)

Birçok anne babanın bildiği ve birçok araştırmanın da gösterdiği gibi  çocuk sevgisi başka hiçbir sevgi ile karşılaştırılıp kıyaslanamayacak kadar özel bir duygudur.  Bu duyguyu yaşayabilmek için pek çok kişi çocuk dünyaya getirerek ya da özel koşulları nedeniyle evlat edinerek anne ve baba olmaktadır. Çocuk büyütmek pek çok açıdan zordur. Her anne baba ilk andan itibaren çocuklarını büyütürken onu olumlu ve olumsuz özellikleriyle, sağlıklı ve sağlıksız yanlarıyla, kolay ve zor yönleriyle sevmek, benimsemek ve korumak için  çabalar.

Evlat edinen anne ve babalar ise bunların dışında daha farklı sorunlarla da baş etmek için çaba harcarlar. Bu sorunların belki de en önemlisi,  çocuğunuza evlatlık olduğunu söyleyip söylememeye karar vermek, ne zaman ve nasıl söylemeniz gerektiğini belirlemektir…Bunlar, hiçbir anne baba için kolay cevaplandırılacak sorular değildir.

Evlatlık Edinme Psikolojisi

Bebekken evlat edindiğiniz çocuğunuzun eve geldiği ilk an hissettikleriniz ve üstlendiğiniz sorumluluklarınız ile yeni doğurmuş olduğunuz bebeğinizin eve geldiği ilk an deneyimledikleriniz ve düşündükleriniz pek de farklı değildir. Çocuğunuz bebekse, onun açısından uyum ve alışma  sürecinde sorun oluşturacak bir durum olmayacaktır.

2-3 yaş gibi yaşı daha büyük çocuklarda ise farklı etkenler süreci biraz zorlaştırabilmektedir. Yine de, bu yaştaki çocuğunuzun sizi çabucak benimseyip sevmesi  daha olasıdır.  Elbette, çocuğunuzun uyum zorluğu yaşayarak sizi reddetmesi, güvenmemesi, sınaması da söz konusu olabilir. Bunun gibi   zor olan uyum süreçlerinde ise  sizin tutumlarınız çocuğunuzun uyumunu, çocuğunuzla ilişkinizi,  çocuğunuzun ruh sağlığını ve davranışlarını şekillendirir. O nedenle , bu sürecin mutlaka bir uzman desteği ile tamamlanması gereklidir.

Evlat edinildiği çocuğa mutlaka söylenmelidir. İlişkinizin güven üzerine, sevgi üzerine kurulması için bu bilginin sizin tarafınızdan çocuğunuza tabiki uygun zamanda aktarılması önemlidir.  Siz paylaşmadığınız da bu bilgiyi maalesef hiç beklenmedik bir biçimde öğrenme ihtimali hep olacaktır.  Bu durum ise, çocuk açısından güven sarsıcı ve yıkıcı olur. Bu bilginin ne zaman çocukla paylaşılmasın söz konusu olduğunda ise, net şu yaş diyebileceğimiz kesin bir zamanı yoktur. Diğer bir ifadeyle, bu çocuğunuz ve sizinle ilgili çeşitli etkenlere göre değişecektir. Ancak yine de, çocuğunuz ne kadar erken yaşlarda bu bilgiyi alırsa benimsemesi de o kadar kolay ve rahat olacaktır.

Çocuklar kendilerine yönelik sorgulamalara ilk olarak 3 yaş civarında başlarlar. ” Ben karnından mı cıktım? Orada ne yapıyordum? Senin karnında mıydım? Ben nasıl oldum?” vb. Bu yaş döneminde alacağı pek çok cevabı çocuklar sorgusuz kabul ederler.  Çünkü ne çocuğun nasıl oluştuğuna dair bir bilgisi, algısı mevcuttur ne de evlatlık olma kavramını algılayacak zihinsel ve duygusal gelişim düzeyindedir. Verdiğiniz cevabı, sorduğu soruya aldığı sıradan bir açıklama olarak algılayacak, yaşamının doğal bir yanı, bir parçası şeklinde benimseyecektir.

Evlatlık Olduğu Nasıl Söylenmeli

Bu cevap kısa, anlaşılır olmalıdır.

Şu şekilde bir açıklama yapılabilir: “Bir çocuğumuz olmasını çok istedik. Sonra senin gibi  güzel/şirin/sevimli  çocukların olduğu bir yere ( çocuk esirgeme kurumuna, hastaneye, vb…) gittik. Sen bizi görünce bize gülümsedin, sarıldın. Biz de senin annen baban olmayı çok istedik. Birlikte yaşamak istedik ve hep birlikte evimize geldik.” Bu paylaşım sırasında keyifli, doğal/normal bir konu konuşulduğunu hissettirecek ses tonu kullanmanız ve mimik göstermeniz önemlidir.

Çocuğunuz bu konuyu her sorduğunda aynı şekilde ve içerikte açıklama yapmalısınız.
Çocuğunuzun bu konuyu sık sık sorması yaş dönemi gereğidir. Çünkü, çocuklar sevdiği şeyleri ve kendisiyle ilgili anlatımları sık sık  duymayı severler. Ayrıca, böylece öğrendikleri bilginin doğruluğunu  teyit de etmiş olurlar.

Evlatlık Çocuk Olduğu Ne Zaman Söylenmeli

Evlatlık olduğunu çocuğunuzla 6 yaş sonrasında paylaşmanız biraz daha zorlayıcı olabilir. Çünkü, daha sorgulayıcı ya da tepkisel (inkar etme/inanmama ) olabilirler. Tepkiselliği minimize etmenin ya da engellemenin yolu, çocuğunuzun hayatında ve sizinle ilişkisindeki hiçbir şeyin değişmeyeceğini, hiçbir şeyi kaybetmeyeceğini bilmesi ve anlamasıdır. Bu da sizin konuyu ele alışınızla ve yaklaşımınızla ilgili olacaktır. Yukarıda verilen açıklama çerçevesinde evlatlık kavramı açıklanmalıdır. Sonrasında, çocuğunuzun zaman zaman konuya ilişkin soracağı çeşitli soruları sabırlı ve rahat bir şekilde cevaplandırmanız onun konuyu sağlıklı bir şekilde kavramasını ve hayatına devam etmesini kolaylaştıracaktır. Siz bu konuyu ne kadar sakin ve rahat anlatırsanız çocuğunuz da o kadar rahat ve sakin karşılayacaktır. Çünkü  çocuklar birlikte  büyüdükleri kişilerin  bakış açısıyla dünyayı, olayları,durumları anlar ve kavrarlar.

Unutmayın ki çocuğunuzun yaşı ne olursa olsun ona yaklaşımınız ve onu benimsemeye yönelik sabırlı ve kararlı tutumunuz önemlidir. Çünkü, bir çocuğun anne ve babası olmak, ona isteyerek sahip olan, onu koşulsuz seven , benimseyen  ve büyüten ebeveynleri olmak demektir. Ve çocuklar bunu çok iyi fark ederler. O nedenle de, evlatlık olduğunu açıklamanız çocuklarınız açısından  düşündüğünüz kadar zor ya da örseleyici bir paylaşım değildir.

Güncel Psikoloji Yayınlarımız

Yardıma ihtiyacınız var mı? Size ulaşalım.